TEMA, Türkiye Erozyonla Mücadele, Ağaçlandırma ve Doğal Varlıkları Koruma Vakfı

Türkiye’de iklim alanında çalışan 15 sivil toplum kuruluşunun oluşturduğu İklim Ağı, TBMM’ye sunulan ilk İklim Kanunu teklifinin yetersiz kaldığını belirterek, yasanın doğayı, insanı ve iklimi koruyacak şekilde yeniden düzenlenmesi gerektiğini vurguladı.

İklim Ağı; şeffaf, sivil toplumu sürece dâhil eden, sera gazı emisyonlarını bugünden başlayarak hızla azaltan, fosil yakıtları terk eden, biyolojik çeşitliliği koruyan ve adil geçiş mekanizması oluşturan bir İklim Kanunu talep ediyor.

Açıklamada belirtilen kanun teklifindeki önemli eksiklikler şu şekilde:

  • Sivil toplum yok, denetim yok: Kanun taslağı hazırlanırken bilim insanları ve sivil toplum kuruluşlarından görüş alınmadı, sivil toplum sürece dâhil edilmedi ve karar mekanizmalarına katılım sağlanmadı.
  • Sera gazı emisyonlarını azaltma hedefi yok: Küresel sıcaklık artışını 1.5°C ile sınırlamak için emisyonların hemen azaltılması gerekiyor. Ancak teklif, bu konuda somut bir hedef ortaya koymuyor.
  • Fosil yakıtları terk etme planı eksik: Kömür, petrol ve gaz kullanımını sonlandırmaya yönelik bir plan sunulmazken, uygulanabilirliği kanıtlanmamış karbon yakalama ve depolama teknolojilerine dayalı çözümler öneriliyor.
  • Emisyon Ticaret Sistemi (ETS) belirsiz: Teklif esas olarak ETS’yi düzenlemeye odaklanıyor. Ancak, emisyonları azaltmaya yönelik net bir hedef olmadan devreye alınırsa, düşük karbon fiyatlarıyla işlevsiz bir sisteme dönüşebilir. Ayrıca, şirketler emisyonlarını azaltmak yerine, denkleştirme mekanizmalarıyla bedel ödemekten kaçınabilir.
  • Adil geçiş için somut bir mekanizma yok: Adil geçiş, kömürlü termik santraller gibi fosil yakıta dayalı sektörlerin kademeli olarak ortadan kalkmasıyla etkilenecek çalışanların ve geçim kaynakları bu sektörlere bağlı olan hane halklarının mağdur olmaması için oluşturulması gereken bir mekanizmadır. Ancak, fosil yakıtlara bağımlı sektörlerde çalışanlar ve aileleri için bu süreci güvence altına alacak bir düzenleme bulunmuyor.
  • Gelirlerin kullanımı adil değil: ETS’den elde edilen gelir, yalnızca özel sektörün yeşil dönüşümüne ayrılırken, iklim krizinden etkilenen topluluklara destek sağlayacak bir mekanizma tanımlanmıyor.

İklim Ağı, etkili bir iklim mücadelesi için kanunun bu eksiklikler göz önünde bulundurularak yeniden ele alınmasını ve toplumu koruyacak düzenlemelerin yasaya eklenmesini talep ediyor.

İklim Ağı Hakkında

İklim Ağı; Avrupa İklim Eylem Ağı (CAN Europe), Buğday Ekolojik Yaşamı Destekleme Derneği, ClientEarth, Doğa Derneği, Greenpeace Türkiye, Hukuk Doğa ve Toplum Vakfı (HUDOTO), İklim Değişikliği Politika ve Araştırma Derneği (İDPAD), İklim İçin 350 Derneği (350 Türkiye), Mekânda Adalet Derneği (MAD), Sürdürülebilir Ekonomi ve Finans Araştırmaları Derneği (SEFİA), Temiz Hava Hakkı Derneği (THHD), Türetim Ekonomisi Derneği, TEMA, Türkiye Erozyonla Mücadele, Ağaçlandırma ve Doğal Varlıkları Koruma Vakfı (TEMA Vakfı), WWF-Türkiye (Doğal Hayatı Koruma Vakfı) ve Yeşil Düşünce Derneği (YDD) gibi kuruluşların katılımıyla oluşturulmuştur.

,
,