SİT tartışmaları, mahkemelerin verdiği iptal kararları, yöre halkının tepkisine rağmen HES’ler denize kadar indi... Rize İkizdere’den tünele giren su, gün yüzü görmeden 35 km’lik alanı geçerek İyidere’de denize dökülecek. Yani doğanın ihtiyacı, hakkı olan su dere yatağından akamayacak, İyidere kuruyacak.
Doğu Karadeniz’e özellik kazandıran önemli vadilerden olan ve geçtiğimiz günlerde büyük bir kısmı SİT alanı ilan edilen İkizdere Vadisi’nde 2 HES Projesine daha onay verildi. Kızılağaç HES ve Saray HES adı verilen projelerle, İkizdere Vadisi’nde suyun dere yatağına bırakıldığı son iki bölümde kurutulmuş olacak.
Bilindiği gibi İkizdere ilçe merkezinin güneyinde kalan alanlar Trabzon Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Kurulu’nca SİT alanı ilan edildi ve böylece bölgedeki 20’ye yakın proje uygulanamaz duruma gelmişti. Sözkonusu projelerin çoğu SİT ilanından önce yargı kararlarıyla durdurulmuş ve bu kapsam dışında kalan İkizdere ilçe merkezi ile suların denize kavuştuğu 35 km’lik bölümde ise bazı HES projeleri yargı kararlarına rağmen devam etmiş, hatta bir projede bitirilmişti. İkizdere-Cevizlik-Yokuşlu-İncirli HES adı verilen projelerle de su dere yatağına bırakılmadan birbirini izleyen tünellerle santrallere taşınmak isteniyor.
İkizdere Vadisi’nde 35 km uzunluğundaki dere yatağında eğimin düşük olduğu denize yakın 6 km lik bir alan HES tahsislerinden kurtulmuştu. Şimdi de suyun dereye bırakıldığı bu alanlarda Saray HES (4 km) ve Kızılağaç HES (1,5 km) projeleri yapılmak isteniyor. Bu 2 HES yapılırsa su yine tünellere alınacak ve ancak deniz kenarındaki son elektrik santralinden sonra denize bırakılacaktır. Bu İkizdere’den tünele giren suyun, dere yatağında hiç akmadan, 6 HES Projesi’ni geçerek İyidere’de denize ulaşması anlamına gelmektedir. Yani doğanın ihtiyacı, hakkı olan su dere yatağından akmayacak, İyidere kuruyacaktır.
-Binlerce bitki türüne, yaban hayatına yaşam kaynağı olan İyidere ve ana kolu İkizdere şirketlerin insafına terk edilmiştir.
-En hassas, kırılgan ekosistemler tüneller, taş kum ocakları, yol çalışmalarıyla inşaat şantiyesine dönüşmüştür.
-Bu alanlar Rize de çok az olan düz, verimli birinci sınıf alüvyal topraklardır. Bugünün çaylıkları, geleceğin sebze, çiçek yetiştirilen seralarıdır.
-Yerleşim yerlerinin, çocuklarının adı olmuş, üzerine türküler yakılmış, onun ritmini coşkusunu horonuna yansıtmış vadide yaşayan İkizdere, İyidere ve Kalkandere halkı coşkuyla akan derelerini ancak denize karışırken görecekleridir. Bu alanlar aynı zamanda Rize halkının deresiyle buluştuğu piknik alanlarıdır.
-Vadideki projeler; “suların sadece enerjisinden yararlanıp dereye bırakıyoruz“ “sular eksilmiyor, azaltılmıyor” şeklindeki açıklamaları yalanlamaktadır.
Doğasını, binlerce bitki türünü, yaban hayatını, vadilerdeki insan yerleşmelerini, kültürünü, geleceğini tehdit eden, suyu sadece enerji olarak gören bu anlayışın geri dönülemez zararlar vermeden terk edilmesini bekliyoruz.