Sabah kalktığında her şeyin donduğu, dışarısı ve içerisi arasında en ufak bir sıcaklık farkının olmadığı yerde giyinirken; ya da bir kaç gündür tanıştığın grubun yarısının hastalanarak kurtarılmak için helikopter beklediği ancak kötü hava şartları sebebiyle helikopterin ancak 2 gün sonra geldiği ve bu iki gün boyunca yarı baygın uyku tulumu ve 4-5 battaniyeye sarılarak beklendiğini gördüğünde; ya da sıfırın altında hijyenik koşulları veya artik oksijen azlığından gece bir anda nefes alamaz şekilde uyanıp derin derin nefes alarak kendini sakinleştirmen gerektiğinde.
Evet tüm bunları ve daha fazlasını asmak hatta bunları yaşarken kabulle yürüyüp bir yandan da eğlenmeye bile başlamak ancak doğa ile uyum içinde, kendini ve onu dinleyip anlamaya başladığında oluyor. Çok şükür ki benim başıma olumsuz hiçbir şey gelmedi. Elimden geldiğince diğer dağcılara yardım ettim. Mümkün olduğunca kabulle ve gerçekten eğlenerek yürüdüm.
2.Gün
Namaste !
Yani; "İçimdeki Tanrı içindeki Tanrıyı selamlıyor". Ne güzel bir ifade. Burada gördüğüm herkese 'Namaste' diyorum. Bayılıyorum bu selamı kullanmaya. Kimi karşılık veriyor kimi vermiyor ama ben Namaste diye dolanıyorum ortalıkta.
Bugün Phakding'den Namche Bazaar'a 8 saatlik bir yürüyüş yaptık. Namche Bazaar Sherpa'ların yaşadığı kasaba. Yükseklik 3.440 metre. Geceyi burada geçireceğiz. Hatta yarın gece de buradayız. Bu yüksekliklere vücudumuzu alıştırmamız gerekiyor. Aksi takdirde çok ciddi hastalıklarla hatta ölümcül durumlarla karşılaşabiliriz. Yükseklik hastalıkları baş ağrısı, uykusuzluk, mide bulantısı şeklinde kendini gösterebiliyor. Bu sebeple vücudumuzu aklimatize etmemiz gerekiyor. Bunun da en kolay yolu yavaş yavaş yükselmek, acele etmemek. Mümkün olduğunca çıktığımız yüksekliğin daha altında geceyi geçirmek. Yürüyüş toplamda 14-15 gün sürecek. Bu süre boyunca 2 tane aklimatizasyon günüm var. ilki yarın. Diğeri de Pheriche köyünde 4.280 metrede. Aklimatizasyon günlerinde gün boyunca yaklaşık 600 metre yükseğe çıkıp sonra yine kaldığımız yere geri dönüyoruz.
Not: Şimdilik bu kadar :) Bulunduğum yerde bu geceyi ve yarın geceyi geçireceğim. Aklimatizasyon için. Burası internetin olduğu son nokta. Yani yarın da internetim olacak ama ondan sonra 8 gün sizlerle haberleşemeyeceğim. Bugünü de yazacağım ama önce yemek molası.
Namche'den sevgilerle :))) Fotoğrafları ayrıca gönderiyorum.
TEMA Gönüllüsü Zeren Küskü
Tüm bu süreçte doğanın ne kadar öğretici, hatırlatıcı, şifalandırıcı olduğunu tekrar hatırladım. Taşıdığım mesajı 'DOĞA İÇİN HAREKETE GEÇ'i aslında sadece kendimiz için artık bir an önce yapmamız gerektiğini daha çok hissettim. Çünkü biz ancak doğa ile varız! Çünkü biz aslında gerçekte ne olduğumuzu ancak doğanın içinde hatırlayabiliyor, yoksa kendi hayatlarımız içinde kolayca kaybolabiliyoruz. Bizi var eden gerçek için harekete gecelim. Ertelemeyelim. Bu hafta doğa için bir şey yapın. Bir ağaç dikin, ne bileyim doğadan bir çöp alın, kendiniz ağaç dikemiyorsanız TEMA gönüllüsü olun! TEMA'nın projelerini, kazandıkları davaları, bugüne kadar gerçekleştirdiklerini internet sitesinden okuyabilir, araştırabilirsiniz. Hadi hala vakit varken doğa için harekete geçin!
Benim hikayeme gelince tüm bu zorlukların karşılığında doğa bana inanılmaz bir huzur, mutluluk, güven, uyum, sessizlik, manzara, hatırlama, neşe, kahkaha hediye etti. Dağda yaşayan Nepal halkının tüm bu zorluklar karsısında ne kadar mutlu ve çabasız olduklarını gösterdi. Kısaca kendi fanusumdan beni çıkartıp hayatın, doğanın dilini gösterdi. En yüksek nokta olan Kala Pattar'a çıktığımda içimden sadece 'şükürler olsun' demek geçti. Yaşadığım her şeye sadece şükredebildim. Bundan sonrasına gelince; korkarım dağ bende alışkanlık yaptı.İstanbul'a döndüğümde sanırım bir sonraki seyahatimi planlamaya geçeceğim
Hepimizin kendi sınırsızlığını yaşamaya cesaret edebilmesi dileğiyle!
Zeren Küskü TEMA Gönüllüsü
Yolculuk zor muydu? Evet oldukça zorlayıcıydı. Özellikle kış mevsimi olduğu için bayağı zorlandık. Belki buranın sezonu olan Nisan veya Mayıs aylarında bu yolculuğa çıkılması daha mantıklı gözükebilir ama ben şahsen yine de bu dönemi tercih ederim. Hem kalabalık olmadığı için hem de sonuçta -25 ila +10 derece hava sıcaklığında yaşanan deneyimleri belki de hayatta ancak bir kere yaşayabileceğim için. Böyle bir deneyimde aslında sınırlarının ne kadar sınırsız olduğunu anlıyorsun. Tabii pes etmez ve ayakta kalmayı başarabilirsen!
Dönüş Öyküsü Merhaba!
Ben geldim. Geri geldim! Namche Bazaar'dayım yine! Sağlığım, sıhhatim gayet yerinde. Çok şükür! Mesajımızı Everest Base Camp'a (5365 m. ) oradan da Kala Pattar'a (5545 m.) taşıdım! Yolculuğum tek kelimeyle i n a n i l m a z d i ! Geçirdiğim günleri tek tek yazmayacağım. Çünkü asıl olan yolculuğun kendisi, yolculuğun tamamının bana kattıkları. Olağanüstü bir deneyim yaşadım. İsteyen herkesin de böyle bir deneyim yasayabilmesini dilerim.
Yükseklik hastalıklarından korunmanın en önemli yolu yediğimiz içtiğimiz şeyler. Sarımsak çorbası işte bu yüzden çok tüketiliyormuş burada. Rakım hastalığına bire bir. Ve tabii ki her derde deva olduğu üzere bol su içmek gerekiyor. Hatta gece uyuyamıyor musun, yarım litre sıcak su iç hemen uyursun diyorlar.
Namaste!.
Zeren Küskü TEMA Gönüllüsü
Aradaki 8 günlük tırmanış sürecinde gönüllümüzün internet bağlantısı yoktu, doğa ile başbaşaydı. Gönüllümüzün paylaştığı dönüş öyküsü de yine heyecan verici.
Teşekkürler
Zeren Küskü.
Yolculuk sırasında tanıştığım herkese TEMA'dan bahsediyorum. “Türkiye çöl olmasın!” diye herkesin nasıl bir istek ve azimle çalıştığından bahsediyorum. Uçak yolculuğunda bir bayanla tanıştım mesela. Sanıyorum 60 yaşlarındaydı. Alman asıllı, 63 çocuğa bakıyormuş Katmandu'da. Yılda 4-5 ay Katmandu'da kalıyormuş. Genel olarak kendi geliriyle, bazen ise başka destekler bularak gıda, eğitim, kıyafet gibi ihtiyaçlarını karşılıyormuş çocukların. Ben de TEMA gönüllüsüyüm dedim gururla. Sizden bahsettim. Doğayı korumak için nasıl gönüllülük usulüyle çalıştığınızı anlattım. Ben onların mesajını taşıyorum dedim. Mesajımız 'Doğa İçin Harekete Geç'. Bu yolla farkındalık yaratmaya, ses getirmeye, daha çok insani TEMA Gönüllüsü olmaya teşvik ediyoruz dedim. Ben de gönüllü olmak istiyorum” dedi sevinçle. Çok sevindim. Ve de çok duygulandım. (TEMA Gönüllüsü olmak için: www.tema.org.tr/gonullumuzolun )
Nepal çok fakir bir ülke. Dağda geceliği 1 dolar olan konaklama yerleri de var. Ama bu odalar ortak duş ve tuvalet kullanımlı. 5-10 dolara kendi banyosu içinde bir yerde kalabiliyorsunuz. Fiyatlar rakım yükseldikçe yükseliyormuş. Akşam yemeğini ve sabah kahvaltısını da kaldığınız yerde yapmanız gerekiyor. Çünkü aslında ancak öyle para kazanmış oluyorlar. Gittiğim yerlerde yerel halkın alışkanlıklarını uygulamanın çok önemli olduğuna inanırım. Onların yedikleri gibi yiyip, içtiklerinden içmek ve uyku saatlerine uymak gibi. Bu uyum sürecini hızlandırır. Dolayısıyla sütlü çay içiyorum, sarımsaklı çorba yiyorum ve de dün akşam saat 8'de yattım :) İlk iki gün uçak yolculuğunun ve jet lag'in etkisiyle toplamda 2,5 saat uyumuşum. 8'de yatıp sabah 6'da kalkmak vücuduma bomba etkisi yaptı ;)
1. Gün
Merhaba,
Bir kaç gündür yazamadım. İnternet büyük problem. Everest'e tırmanış mevsimi Nisan-Mayıs veya Eylül-Ekim aylarıdır. Şu an tırmanma mevsimi olmadığı için normalde internet bağlantısı olan yerlerde bile internet yok. Çoğu konaklama yeri de kapalı.İlk gece Katmandu'da kaldıktan sonra sabah 06:30 uçağıyla Lukla'ya geldim. 2.827 metre yükseklikte olan Lukla havaalanı dünyanın en yüksek havaalanı olarak geçiyor. Ve de en tehlikelisi. Uçuş hafiften roller coaster kıvamındaydı :) Hava çok rüzgarlıydı. Bizden sonraki uçuşları iptal etmişler zaten. Biz çok şanslıydık ki uçabildik. Geçen yıl tam bir hafta uçuşlar kötü hava koşulları sebebiyle iptal olmuş. Dağcıların çok büyük kısmı ülkelerine geri dönmek zorunda kalmış. Lukla'da rehberim Chhongba ile buluştuk. O bir Sherpa. Sherpalar bundan yaklaşık 500 yıl önce Tibet'ten Nepal'e göç etmiş ve Himalayalar'da yaşayan kavimin adı. Kendi dilleri var ve Budistler. Dilleri Tibet diline benziyor, onları anlıyorlar ama Tibetçe konuşamıyorlar. Geçimlerini rehberlik ve taşıyıcılıktan kazanıyorlar. Lukla'dan 3 saatlik bir yürüyüşle Phakding'e geldik ve gece burada konakladık. Küçük köy evlerinde konaklıyoruz. Konaklama şartları lüksten çok uzak. Yatak üstünde uyku tulumumuz ile uyuyoruz. Geceleri ve sabah hava çok soğuk. Yaklaşık -5 derece. Gündüzleri ise 10 derece olduğu söylenen sıcaklığı ben 20 derece gibi hissediyorum :)