TEMA, Türkiye Erozyonla Mücadele, Ağaçlandırma ve Doğal Varlıkları Koruma Vakfı

Önemli Bilgilendirme: Geçmiş döneme ait basın bültenidir ve güncel olmayan bilgiler içerebilir. Bültenin halen yayında olma nedeni Vakıf çalışmalarına dair arşiv niteliği taşımasıdır. Vakıf'tan bilgi ve onay almadan kullanılmaması rica olunur. (E-posta: iletisim@tema.org.tr, tema@tema.org.tr)

TBMM'de 3.7.2003 tarihinde kabul edilen 4916 sayılı Kanun ile tarım arazileri dahil, yabancı gerçek ve tüzel kişilerin ülkemizde taşınmaz mülkiyeti edinmeleri yolu açılmıştır. Yabancı sermaye yatırımlarının teşviki amacıyla çıkarılan Kanunun bir yıllık uygulaması, ulusal yararlarımız ve ülkemizin bütünlüğü açılarından ciddi sorunlar yaratacak özellik taşımaktadır. Kanunun; amacı dışında ve kötü niyetlerle uygulanmasını önlemek için getirilmiş olan kısıtlayıcı hükümlerinin, yeterince sınırlayıcı olamayacağı ve aşılabileceği anlaşılmaktadır.

Otuz hektardan fazla taşınmaz alımının Bakanlar Kurulu iznine tabi olması hükmü, yabancı bir kişinin muvazaa yoluyla başkalarını kullanarak kendi adına alım yapmasını ya da sermayesinin çoğu yabancıya ait yabancı sermayeli şirketlerin taşınmaz edinmesini engellemediğinden, gerçekte kısıtlayıcı bir özellik göstermemektedir.

Alımlarda; yabancı kişiliklerin ülkeleriyle “karşılıklılık” anlaşmasının bulunması koşulu ise halen 87 ülkeyle bu nitelikte anlaşmalarımız olması açısından, ülkemizde taşınmaz edinme niyeti olan komşularımız ve Avrupa ülkeleri için kısıtlayıcı nitelik taşımamaktadır.

Ülke güvenliği bakımından Kanunun uygulanmayacağı bölgelerin Bakanlar Kurulunca belirlenmesi hükmü de, daha çok Askeri Yasak Bölgeler ve Güvenlik bölgeleri Kanunuyla ilgili olduğundan, ülke geneli bakımından yeterince kısıtlayıcı olamayacaktır. Kanunun bir yıllık uygulaması, büyük illerimiz ve kıyı illerimizde konut amaçlı alımlar ve Güney Doğu illerimizde güney komşularımızın büyük miktarda tarım arazisi edinmesi biçiminde gerçekleşmiştir.

Batılı ülke vatandaşlarının yazlık veya ikinci konut amaçlı, küçük ölçekli arsa alımları, ekonomiye katkı yönüyle yararlı olabilir ve ülke güvenliği açısından sakıncalı bulunmayabilir.

Ama, Hatay, Gaziantep, Kilis ve Mardin illerinde çoğunlukla Suriyeli, bir miktar da Lübnanlı alıcıların tarım arazisi mülkiyeti edinmeleri, son derece düşündürücüdür.

Kanunun çıkmasından 11.8.2004 tarihine kadar satılan 267.724 dekar arazinin, %91'ini oluşturan 242 777 dekar arazi Suriye vatandaşı kişilerce alınmıştır. Alım yapılan illerin tümü Suriye ile sınırdır. Bu illerde kişi başına alınan arazi 100 dekarla 250 dekar arasındadır.

Güney komşularımızın yerleşme niyetli tarım arazisi alımı ile batılıların konut amaçlı arsa alımı şeklinde ortaya çıkan bu tablo, Kanuna gerekçe gösterilen “yabancı sermaye yatırımı amaçlı taşınmaz alımı” amacının hiçbir şekilde gerçekleşmediğini göstermektedir.

Bir yıllık uygulama, gelecekte ülke bütünlüğü açısından çok ciddi sorunlar yaşanacağını ortaya koymaktadır. TEMA Vakfı olarak; muhtemel olumsuzlukların giderilmesi açısından, aşağıdaki önerilerimizin kamuoyunca sahiplenilmesini, toplumsal talep haline gelmesini, Hükümet, siyasal partiler, kamu yönetimi, medya ve sivil toplum kuruluşlarınca değerlendirilerek, çözümleyici adımlar atılmasını diliyoruz.

Anayasa Mahkemesinin 1986 tarihli kararında yer alan “yabancıların arazi ve emlak edinmelerinin mülkiyet sorunundan öte, egemenlik ve bağımsızlık sorunu” yaratacağı hükmü gözetilerek, öncelikle Kanunun iptali için yargı yolları kullanılmalıdır.Kanunun sakıncalı hükümlerinin değişmesi doğrultusunda girişimde bulunulmalıdır. Bu kapsamda; öncelikle etnik amaçlı alımları önlemek için, sınır illerimizde yabancıların tarım arazisi alımları önlenmeli ve bu alınan taşınmazın belli bir sürede yatırım için kullanılmaması durumunda, tapu iptaliyle geri alınacağı yolunda, hükümler getirilmelidir.

Kanunda değişiklik yapılıncaya kadar, kamu yararı ve ülke güvenliği için Kanunun uygulanmayacağı bölgelerin belirlenmesi amacıyla Başbakanlıkça oluşturulan komisyon tarafından, öncelikle etnik niyetli alım yapılan bölgelerimiz derhal uygulama kapsamı dışına çıkarılmalıdır.

,