TEMA, Türkiye Erozyonla Mücadele, Ağaçlandırma ve Doğal Varlıkları Koruma Vakfı

20 Ekim’de Musul’un güneyinde bir fabrikanın bütün sülfür stoklarının yakılmasından kaynaklanan sülfür dioksit (SO2) kirliliği iki kişinin ölümüne ve bini aşkın kişinin hastaneye başvurmasına neden olmuştu.

Tehdit Türkiye’ye doğru hızla ilerliyor

NASA’nın 24 Ekim’deki uydu görüntüleri, bölgedeki SO2 yoğunluğuna ve bu zehirli gaz bulutlarının Türkiye’ye kadar geldiğine dikkat çekiyor. Hafif olduğu için rüzgarla beraber çok hızlı yayılan SO2 yağmurla tepkimeye girerek sülfirik asit oluşturabilir ve bu asidik yağmur güneydoğu bölgesine yağabilir.

Türkiye’de hava kirliliği nedeniyle her yıl 33 bin kişinin yaşamını kaybettiği açıklaması yapan Temiz Hava Hakkı Platformu, meydana gelen olay nedeni ile oluşan SO2 kirliliği ve asit yağmurları tehdidine dikkat çekti. Platform halkın derhal etkili yollarla bilgilendirilmesini, sağlıklı ölçümlerin yapılmasını, sonuçlarının anlık paylaşılmasını ve gerekli önlemlerin alınmasını talep ediyor.

Mardin’de gözlemlenen sonuçlar endişe verici

SO2 kirliliğine maruz kalmanın neden olduğu akut bronşit, hırılıtılı solunum ve nefes darlığı, bronkospazm ve havayolu aşırı duyarlılığı ile kardiyavasküler sorunların yanında üreme sağlığı ile ilgili sorunlara ve ölüm arttırma etkisine dikkat çeken Uludağ Üniversitesi Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı’ndan Platform üyesi Prof. Dr. Kayıhan Pala; “Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) SO2 için 24 saatlik sınır değeri 20 µg/m³ 10 dakikalık sınır değeri ise 500 µg/m³ olarak duyurmaktadır. Ülkemizde kabul edilen sınır değerler ise bir saatlik ortalama için 470 µg/m³ ve 24 saatlik ortalama için 225 µg/m³‘dir. Musul’da kükürt tesislerinin imha edilmesi sonrasında, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın Mardin istasyonu verilerine göre 23 Ekim 2016 günü öğleden sonra başlayan, 24 Ekim gece yarısından 25 Ekim sabahına kadar pik yapan ve 25 Ekim gün boyunca süren bir kükürt kirliliği olduğu anlaşılmaktadır. 25 Ekim’de gözlenen kirlilik düzeyleri hem saatlik hem de 24 saatlik yasal sınır değerleri aşmış olması bakımından çok önemlidir. Mardin istasyonu verileri 24 saatlik ortalamalar baz alındığında DSÖ sınır değerlerinin çok aşıldığını göstermesi bakımından da önem taşımaktadır” dedi.

Türk Toraks Derneği ve platform üyesi Doç. Dr. Haluk Çalışır özellikle bölgeye yakın sınır illerimiz Şırnak ve Mardin'in beklenen rüzgar nedeniyle risk altında olduğunu belirtti. Dr. Çalışır, bölgenin sadece SO2 tehlikesi altında olmadığının, aynı zamanda petrol kuyularındaki yangın nedeniyle açığa çıkan partikül maddenin diğer kirleticiler ile etkileşime girerek kalp krizleri, felç, inme, akciğer hastalıkları ve kanser gelişimine neden olabileceğini bildirdi.

Bölgedeki halk acilen uyarılmalı, ölçümler devam etmeli

Türk Toraks Derneği ve platform üyesi Yrd. Doç. Dr. Nilüfer Aykaç Kongar ise başta bu bölgede SO2 düzeyleri olmak üzere tüm kirleticilerin düzenli ölçümlerinin yapılması gerektiğini, ancak Çevre ve Şehircilik bakanlığı tarafından yapılan hava kirliliği ölçümlerinin havaizleme.gov.tr üzerinden sağlıklı bilgi verilmediğini belirtti. Bu denli önemli sağlık riskinin bulunduğu bir dönemde kamuoyunun bilgilendirilmesi, gereken sağlık önlemlerinin alınması açısından sitenin ve anlık ölçümlerin derhal çalışır hale getirilerek kamuoyu ile paylaşılması gerektiğini vurguladı.

Temiz Hava Hakkı Platformu, ilgili kamu kurumlarından taleplerini ve bu kirlilikten etkilenmesi muhtemel olan kişiler için önerilerini açıkladı.

1-Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile Sağlık Bakanlığı konuya ilişkin acilen ortak bir çalışma yürütmeli ve acil müdahale planlarını yürürlüğe koymalıdır.

2-İlgili bakanlıklar tabip odaları ve uzmanlık dernekleri temsilcileri ile bir araya gelerek kriz masası oluşturulmalıdır.

3-Etkilenen/etkilenmesi beklenen halk derhal riskin ne olduğuna ve nasıl önlemlerin alınması gerektiğine ilişkin en etkili ve hızlı yollarla anlık olarak bilgilendirilmelidir. (yerel iletişim kanalları, anons vb.)

4-Ölçüm cihazları ile ilgili teknik arıza giderilmeli, maruz kalınan kirliliğin ölçümlenmesi ve gerekli tedbirlerin alınabilmesi için derhal ölçüm cihazları devreye alınmalı ve ölçümler daha da güçlendirilmelidir.

5-Ölçüm sonuçları bölge halkı ile etkili yollarla ve anlık olarak paylaşılmalıdır.

6-Bölgede bulunan illerimizde İl Hıfzısıhha Kurulları toplanmalıdır. Beklenen SO2, NOx, PM ve ozon kirliliği limitleri aşıldığında, yönetmeliklerde belirlenen uyarı önlemleri acilen hayata geçirilmelidir. (okulların ve işyerlerinin tatil edilmesi vb.)

7-Koruyucu bir önlem olarak etkili bilgilendirme ve mevcut kirliliğe önlem olabilecek maske temini ve dağıtımı ilgili idari birimler tarafından değerlendirilmelidir.

8-Asit yağmurlarından korunmak için, yağmur sularının cilde temasını önleyecek giysiler giyilmeli, yağmur sularının insani tüketim amaçlı kullanılmaması gerektiği konusunda bölge halkı bilgilendirilmeli. Bu süre içinde bölge halkı suyu içme, yemek pişirme ve hijyen amaçlı kullanmamalı. İlgili kamu kurumları tarafından içme suyuna karışması muhtemel olasılığı göz önünde bulundurularak içme suyu kirlilik kontrolü düzenli yapılmalı ve sonuçları paylaşılmalıdır.

9-Temiz hava solumak en temel insan hakkıdır. Acil durumlar da dahil, temiz hava tüm insanlar için sağlanmalıdır.

Basın ve iletişim talepleri için:

Funda Gacal, Sağlık ve Çevre Birliği (HEAL) Türkiye Enerji Politikaları Danışmanı

e-posta: funda@env-health.org ; tel: 0506 251 2186

Av.Deniz Bayram, Greenpeace-Akdeniz

E-posta: deniz.bayram@greenpeace.org ; tel:0530 108 0166

Editöre Notlar:

1. Mardin İstasyonu verileri ile ilgili grafikler (EK-1)

2. CNN International’ın konuyla ilgili haberi için tıklayın

3. Aljazeera’nın konuyla ilgili haberi için tıklayın.

4. NASA’nın konuyla ilgili haberi ve uydu görüntüleri için tıklayın

Umut Yeşertiyoruz                                                                                        TEMA Vakfı

,